Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Benggü: Ebedi, Daimi, sonsuz.

  -Benggü:   Ebedi, Daimi, sonsuz. Tarihte En Eski Kaynak meŋgü  "ölümsüz, ebedi" [ Uygurca (1000 yılından önce) ] Önemli Not:  Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir. Kelime Kökeni Eski Türkçe   meŋgü  sözcüğünden evrilmiştir. Ek Bilgi Orijinal biçim  *beŋ  olup çeşitli diyalektlerde  n/m  etkisiyle inisyal  b  >  m  dönüşümü ikincildir. Örnek; “Ötüken yış olursar benggü il tuta olurtaçı sen.” “Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın.”                                                Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Bung: sıkıntı, keder, dert, zahmet

  -Bung: sıkıntı, keder, dert, zahmet Eski Türkçe   muŋa-  “ hastalanmak,  sıkıntı  çekmek ”  fiili  ile  eş  kökenlidir.  Bu fiil  Eski Türkçe   buŋ  veya  muŋ  “ hastalık,  sıkıntı,  aptallık ”  sözcüğünden  Eski Türkçe  +(g)A-  ekiyle  türetilmiştir. Örnek; “Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar neng bungug yok.” “Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur.”                                        Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Iduk: Mukaddes, Kutlu, Mübarek,

  - Iduk: Mukaddes, Kutlu, Mübarek, Ad [1]  Kutlu  ve mübarek olan, aslında sahibinin yaptığı bir adak için saklanarak yünü kırkılmayan [2] Sütü sagılmayan [3] Yük vurulmayarakbaşıboş bırakılan [4] Salıverilen her hayvana bu ad verilir [5] Tag geçitsiz sıra dağlar. Çağdaş Türk lehçelerinde ızık, ıyık, iyik, ıtık. Şamanist Türklerde bir koruyucu ruha, binit olmak üzere salıverilen, binilmiyen, boş bırakılan at. Salıvermek, göndermek manasındaki “id-” kökünden partisiptir, “mübarek, mukaddes” anlamlarına gelir. örnek; “Türk tengrisi ıduk yiri subı anca itmiş erinç.” “Türk Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiştir.”                 Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

İgid- , igit-: beslemek

  -İgid- , igit-: beslemek Tarihte En Eski Kaynak igdiş  "besleme, ehli hayvan veya hizmetçi" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ] "hadım edilmiş köle veya hayvan" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ] Önemli Not:  Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir. Kelime Kökeni Eski Türkçe   igid-  "hayvan veya köle beslemek, terbiye etmek" fiilinden  +Iş  sonekiyle türetilmiştir.  Örnek; “Olurupan Türk budunug yiçe itdi, yiçe igitti.” “Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi.”                                        Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Çıgany: Fakir

  - Çıgany: Fakir yo:k çıgay “yoksul”  Budist Türkçe metinlerde yo:k sözcüğü, Köktürkçede olduğu gibi çıgay (< çıgany) sözcüğüyle birlikte “yoksul, fakir” anlamına da sahiptir.  (12) ıt toŋuz yo:k çıgay kodıkı yavız ajunka kirmegü ol “İt, domuz ve yoksul(ların bulunduğu) aşağıdaki kötü alemlere girmemeli.”  (Tot. 216-217). Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere yo:k sözcüğü, birlikte kullanıldığı benzer anlamlı sözcüklerle anlam alanına uygun yeni kavramları karşılayabilmiştir Örnek; “Olurupan Türk budunug yiçe itdi, yiçe igitti. Çıganyıg bay kıldı, azıg öküş kıldı.” “ Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi. Fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı.” Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Kubrat-: Toplamak

    - Kubrat-: Toplamak Kelimenin Kökeni Eski Türkçe düzenlemek, toplamak manasında. Orhun Yazıtları'nda geçen bu sözcük Muharrem Ergin tarafından bu şekilde tecüme edilmiştir. Örnek; “İlgerü kurıgaru sülep tirmiş, kubratmış.” “Doğuya batıya asker sevk edip toplamış, yığmış.”                                Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Biligsiz: Bilgisiz, cahil

  -Biligsiz: Bilgisiz, cahil Türkiye Türkçesi   bilgü  “ bilme,  bilinen  şey ”  sözcüğünden  evrilmiştir.  Bu sözcük  Eski Türkçe   bil-  fiilinden  Türkiye Türkçesi  +gU  ekiyle  türetilmiştir. Daha fazla bilgi için  bil-  maddesine bakınız. Ek açıklama Eski Türkçe  bilig   ve  erken  Türkiye Türkçesi  bili   sözcüğünün  yerini  almıştır. Örnek; “Biligsiz kağan olurmış erinç, yablak kağan olurmış erinç.” “Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü kağan oturmuştur.”                                                        Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Yagı : Düşman

  -Yagı : Düşman Tarihte En Eski Kaynak yagı  "düşman" [ Orhun Yazıtları (735) :  kağan süsi böri teg ermiş, yagısı koñ teg ermiş [kağan ordusu kurt gibi idi, düşmanı koyun gibi idi]  ] yav  "aynı anlamda" [ Pavet de Courteille, Dictionnaire Turc Oriental (1500 yılından önce) ] Önemli Not:  Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir. Kelime Kökeni Eski Türkçe   yagı  sözcüğünden evrilmiştir. Örnek; “Tört bulung kop yagı ermiş.” “Dört taraf hep düşman imiş.” Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Sü: Asker, ordu

  - Sü: Asker, ordu (Eski Türk.  sü  “asker”)  E. T. Türk.  Asker, ordu:  Bu ilimdir âletin yedincisi / Anın ile basılır şeytan süsi  (Garibnâme – T. S.).  Çün ki açıldı maânî pususu / Geldi erişti bölük bölük süsü  (Süleyman Çelebi). ÖRNEK; “Sü sülepen tört bulungdakı budunug kop almış.” “Ordu sevk ederek dört taraftaki milleti hep almış.”                                Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Öküş : Çok

  - Öküş : Çok Kelimenin kökeni      Öküş sözcüğü Göktürk Yazıtlarında sıkça geçmektedir. Çok anlamına gelmektedir. Muharrem Ergin Orhun Abideleri İncelemesinde bu sözcüğü "Çok" şeklinde açıklamaktadır. Örnek; “Öküş tiyin neke korkur biz? Az tiyin ne basınalım?” “Çok diye niye korkuyoruz? Az diye ne kendimizi hor görelim?”                                Tonyukuk Yazıtı Batı Yüzü

Sab: Söz

  - Sab: Söz Kelime Kökeni Eski Türkçe  sözcük, Ad halinde haber anlamına gelir.  Eski Türkçe  dilinden alınan  sab  kelimesi söz anlamındadır.  Ad  sözcük, Ad halinde ( jeoloji ) kum anlamına gelir.  Karaçay Balkarca  sözcük, Ad halinde ( bitki anatomisi ) sap anlamına gelir.  Volapük dili  sözcük, Ad halinde kum anlamına gelir. Örnek; “Sabımın tüketi eşidgil.” “Sözümü iyice işit.” Kül Tigin Güney Yüzü

Budun : Halk, millet

  - Budun : Halk, millet (Eski Türk.  budun  <  bodun  <  bod  “boy”) [Eski Türkiye Türkçesi’nde ve daha sonraki metinlerde kullanılmayan kelime son zamanlarda yeniden canlandırılmıştır]  Aralarında töre, dil ve kültür ortaklığı olan, soyca veya boyca birbirlerine bağlı insan topluluğu, kavim. Örnek; “Yok çıgany budunug kop kubratdım. Çıgany budunug bay kıldım. Az budunug öküş kıldım.” “Aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir mileti zengin kıldım. Az milletti çok kıldım.” Kül Tigin Güney Yüzü

Öd: Zaman, vakit

  -Öd:   Zaman, vakit. Öd:  Zaman, vakit, devir, saat, an, mevsim. Aynı karşılıktaki Orta Çağ Türkçesindeki öd sözcüğünden. Aynı çağda Türkçede ödsüz (=vakitsiz) sözü de kullanılmıştır. Macarcaya idö (=zaman, vakit, çağ) şekliyle intikal etmiştir.   Örnek; “ Tengri teg tengride bolmış Türk Bilge Kagan bu ödke olurtum.” “ Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağan’ı bu zamanda, oturdum.” Kül Tigin Güney Yüzü

Tengri = Tanrı, gök

Tengri = Tanrı, gök Köken Eski Türkçe   teŋri  “ gök,  gökyüzü,  gök  tanrı ”  sözcüğünden  evrilmiştir. MÖ  4.  yy'a  ait  Çince  bir  metinde  zikredilmiş  olup,  kayda  geçen  en  eski  Türkçe  sözcüktür.  Eski Türkçe  teŋ   "denklik?  ufuk?"  bağlantısı  düşünülmeye  değer.  Karş.  Arapça  ḳadīr   "tanrının  bir  adı"  <  ḳadr   "denklik,  değer".

EDGÜ ~ İYİ

  EDGÜ ~ İYİ İYİ İyi Kelimesinin Kökeni Eski Türkçe edgü sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe ed- sözcüğünden türetilmiştir. Tarihte En Eski Kaynak/ Örnek edgü "iyilik (isim), iyi (sıfat)" [ Orhun Yazıtları (735) : özüŋ edgü körteçi seŋ ebiŋe kirteçi [sen iyilik göreceksin evine gireceksin] ]eygü [ Ebu Hayyan, Kitabü-l İdrak (1312) ]éyü [ Dede Korkut Kitabı (1400 yılından önce) : Begil gördü, χatun kişinüñ aklı kelecisi eyüdür. ]vulg. éyi [ Meninski, Thesaurus (1680) ] İyi sözcüğüne ait eş anlamlı kelimeler ala, becerikli, çok, esen, güzel, hoş, mükemmel, oflaz, uygun, uz, yahşi ve yararlı sözcükleridir. Bu kelimeler birbiri yerine kullanılabilir. Bunlardan günümüzde özellikle güzel ve hoş kelimeleri kullanılmaktadır.