Kayıtlar

Benggü: Ebedi, Daimi, sonsuz.

  -Benggü:   Ebedi, Daimi, sonsuz. Tarihte En Eski Kaynak meŋgü  "ölümsüz, ebedi" [ Uygurca (1000 yılından önce) ] Önemli Not:  Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir. Kelime Kökeni Eski Türkçe   meŋgü  sözcüğünden evrilmiştir. Ek Bilgi Orijinal biçim  *beŋ  olup çeşitli diyalektlerde  n/m  etkisiyle inisyal  b  >  m  dönüşümü ikincildir. Örnek; “Ötüken yış olursar benggü il tuta olurtaçı sen.” “Ötüken ormanında oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın.”                                                Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Bung: sıkıntı, keder, dert, zahmet

  -Bung: sıkıntı, keder, dert, zahmet Eski Türkçe   muŋa-  “ hastalanmak,  sıkıntı  çekmek ”  fiili  ile  eş  kökenlidir.  Bu fiil  Eski Türkçe   buŋ  veya  muŋ  “ hastalık,  sıkıntı,  aptallık ”  sözcüğünden  Eski Türkçe  +(g)A-  ekiyle  türetilmiştir. Örnek; “Ötüken yir olurup arkış tirkiş ısar neng bungug yok.” “Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur.”                                        Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Iduk: Mukaddes, Kutlu, Mübarek,

  - Iduk: Mukaddes, Kutlu, Mübarek, Ad [1]  Kutlu  ve mübarek olan, aslında sahibinin yaptığı bir adak için saklanarak yünü kırkılmayan [2] Sütü sagılmayan [3] Yük vurulmayarakbaşıboş bırakılan [4] Salıverilen her hayvana bu ad verilir [5] Tag geçitsiz sıra dağlar. Çağdaş Türk lehçelerinde ızık, ıyık, iyik, ıtık. Şamanist Türklerde bir koruyucu ruha, binit olmak üzere salıverilen, binilmiyen, boş bırakılan at. Salıvermek, göndermek manasındaki “id-” kökünden partisiptir, “mübarek, mukaddes” anlamlarına gelir. örnek; “Türk tengrisi ıduk yiri subı anca itmiş erinç.” “Türk Tanrısı, mukaddes yeri, suyu öyle tanzim etmiştir.”                 Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

İgid- , igit-: beslemek

  -İgid- , igit-: beslemek Tarihte En Eski Kaynak igdiş  "besleme, ehli hayvan veya hizmetçi" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ] "hadım edilmiş köle veya hayvan" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ] Önemli Not:  Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir. Kelime Kökeni Eski Türkçe   igid-  "hayvan veya köle beslemek, terbiye etmek" fiilinden  +Iş  sonekiyle türetilmiştir.  Örnek; “Olurupan Türk budunug yiçe itdi, yiçe igitti.” “Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi.”                                        Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Çıgany: Fakir

  - Çıgany: Fakir yo:k çıgay “yoksul”  Budist Türkçe metinlerde yo:k sözcüğü, Köktürkçede olduğu gibi çıgay (< çıgany) sözcüğüyle birlikte “yoksul, fakir” anlamına da sahiptir.  (12) ıt toŋuz yo:k çıgay kodıkı yavız ajunka kirmegü ol “İt, domuz ve yoksul(ların bulunduğu) aşağıdaki kötü alemlere girmemeli.”  (Tot. 216-217). Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere yo:k sözcüğü, birlikte kullanıldığı benzer anlamlı sözcüklerle anlam alanına uygun yeni kavramları karşılayabilmiştir Örnek; “Olurupan Türk budunug yiçe itdi, yiçe igitti. Çıganyıg bay kıldı, azıg öküş kıldı.” “ Oturarak Türk milletini tekrar tanzim etti, tekrar besledi. Fakiri zengin kıldı, azı çok kıldı.” Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Kubrat-: Toplamak

    - Kubrat-: Toplamak Kelimenin Kökeni Eski Türkçe düzenlemek, toplamak manasında. Orhun Yazıtları'nda geçen bu sözcük Muharrem Ergin tarafından bu şekilde tecüme edilmiştir. Örnek; “İlgerü kurıgaru sülep tirmiş, kubratmış.” “Doğuya batıya asker sevk edip toplamış, yığmış.”                                Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü

Biligsiz: Bilgisiz, cahil

  -Biligsiz: Bilgisiz, cahil Türkiye Türkçesi   bilgü  “ bilme,  bilinen  şey ”  sözcüğünden  evrilmiştir.  Bu sözcük  Eski Türkçe   bil-  fiilinden  Türkiye Türkçesi  +gU  ekiyle  türetilmiştir. Daha fazla bilgi için  bil-  maddesine bakınız. Ek açıklama Eski Türkçe  bilig   ve  erken  Türkiye Türkçesi  bili   sözcüğünün  yerini  almıştır. Örnek; “Biligsiz kağan olurmış erinç, yablak kağan olurmış erinç.” “Bilgisiz kağan oturmuştur, kötü kağan oturmuştur.”                                                        Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü